11 Mart 2021 Perşembe

Rüyalar - XXVI

(12 Haziran 2020 Cuma - Eskişehir)

M. var. A. ile telefonda konuşma. Tek katlı geniş evlerin olduğu dar sokaklı bir yerde bir evim var. Gece eve dönüyorum, yalnızım. Sonra sanırım M. geliyor. Sanki bir sevgilim olacakmış, bir seçim yapıyorum bununla ilgili. Başka kadınların bu konuda ne düşündüğünü/düşüneceğini merak ediyorum.


(14 Haziran 2020 Pazar - Eskişehir)

Yarı uykulu alınan notlar: Yemeğe çıkarma, bir çalışma/inşaat kampı. Restoran bakma, gece 12 olmuş yer yok. Şık kıyafetler içindeyim.

...

Detaylar: Bir çalışma gönüllülük kampına gidiyorum (geç gidiyorum ve hatta sanırım buraya davetli değilim). Herkes erkek. Yatakhanede, ranzalarda kalıyoruz. Tıpkı askeri okul gibi. Oraya vardığımda insanlar hâlâ uyuyor. Kendime boş bir ranza buluyorum. Sonra günler çalışarak geçiyor gibi. Onca erkeğin arasında bir kadın var. Bunun B. olduğunu zannediyorum ama aslında ona benzemiyor da. Yani hissi B. gibi, fakat tanıdığım hiç bir kadına benzemiyor bu kişi. Bir akşam kamptakilerin haberi olmaksızın, bu kadınla yemeğe çıkmak için onunla sözleşiyorum. İzmir'deyiz ve iskelede buluşuyoruz. Saat 21:00'de. Ben şık giyiniyorum, özeniyorum buna. O da gelince gideceğimiz restoranı aramaya başlıyoruz. Fakat tüm restoranlar kapanmış. Gece 12'ye kadar aramaya devam ediyoruz. Bu arada bu kadına önemli bir şey söyleyeceğim, belki ilan-ı aşk falan edeceğim ya da evlenme teklif edeceğim. Sonunda bir restoran buluyoruz, fakat şehrin de her yerini gezmişiz. Sonrası muğlak...

...

İkinci rüya: Kocaman, fütüristik bir kentteyim. Rüyanın başları karmakarışık ve hatırlamıyorum. Ailemin yaşadığı bir ev ve yanında sanat galerisi, gösteri merkezi gibi kocaman bir bina var. Buralarda bir şeyler yapıyorum. Abimle bir yere gideceğiz. O ayrı, ben ayrı gideceğim. Arabayı park ettiğim yere dönünce iki tane yaşlı evsiz adamın arabayı açtığını, içindeki şeyleri karıştırıp bir şeyleri çaldığını görüyorum. İkisini de öldüresiye dövüyorum ama giderken polisi de arayıp haber de veriyorum yerlerini. Polislerin beni bulacaklarından endişe etsem de o ikisinin hayatta kalması daha önemli geliyor o esnada.

Abimle buluşacağım yere gidiyorum. Yine fütüristik bir bina bu. Çocuklu bir aile var, arkadaşımmış bu kişiler. Orman Pedagojisindeki A. ve kızı M.'yi hatırlatıyorlar bana.

Orada bir şey öğreniyorum. Meğer annem ve babam aslında annem ve babam değillermiş. Ve bu A.'yı anımsatan kişi benim kardeşim (veya teyzem) imiş. Ben de bu ailenin bir ferdiymişim.


(17 Haziran 2020 Çarşamba - Eskişehir)

Abimin öldüğünü gördüm, bir meydanda. Sanki iki abim daha varmış, hepimiz bu durumun şokunu yaşıyoruz. Birisi vurdu (Bu son cümleye dair defterimde bir açıklama yok. Şu anda ne olabileceğini anımsamıyorum).

...

Bir önceki rüya olabilir bu. Uçakla Japonya'ya gidiyorum. Bu korona günlerinde vizesiz, parasız şekilde ve küçük uçaklarla gidiliyormuş. Hatta aynı gün gidip gelinebiliyormuş. Zamanında hava alanında olmam yeterli. Gidişlerin birisinde uçağın kapıları açıktı ve uçarken gün batımını izleyebiliyorduk.

...

Üçüncü rüya: Bir etkinliğin liderliğini yapıyorum. Grupta İ. ve B. ile beraber onlar gibi bir çok insan var. Bir mağaranın dibinde yemek yiyoruz. Ben Biz Doğa projesindeki gibi, insanları keşiflere çıkarıyorum. Bir yokuşun tepesi başka varlıklara ait. Onların sesleri, uğultuları ve huzursuzluklarını hissediyoruz. Tek başıma yokuşu çıkıyorum. Daha önce de çıkmışım, ama şimdi çok daha korkunç. Bir kız geliyor, tanıdığım birisi değil fakat rüyada tanıyorum. Hoşuma gidiyor. Burası tekin değil diye aşağıya iniyoruz. Ertesi gün etkinliğin son günüymüş, herkes gidecek. Kıza bu gece benimle kalıp kalmayacağını soruyorum, reddediyor.


(18 Haziran 2020 Perşembe - Eskişehir)

Antalya'ya gidiyorum. Tatile galiba. Kalacak yer ararken aklıma C. K. geliyor. Onu arıyorum. Bir etkinliğe ev sahipliği yapıyormuş ve Charles Eisenstein da onun evinde kalıyormuş. Onu göreceğim diye seviniyorum. Bir film gösterimine gidiyoruz. Bu filmin abimi de ilgilendiren bir tarafı var. O mu çekmiş?

...

İkinci rüya: Bir okul servisini kullanıyorum. Öğrenci ve velilerini evlerine bırakıyorum. Burası şehrin dışında alternatif bir okul, BBOM gibi. Bir sonraki gün servis güzergahını değiştiriyorum, önce bırakmam gerekenleri bırakmadan şehrin sonuna varıyorum. Bunu sonradan fark ediyorum ve yolcular da fark edecek diye kaygılanıyorum, çünkü saat geç oluyor. Daha da uzun bir rota yapıyorum, geri döneceğim. Bu durumu yolculara açıklamalı mıyım diye düşünüyorum.


(19 Haziran 2020 Cuma - Eskişehir)

Ankara sanırım. Çalıştığım kafedeki güzel bir kız ile sevgiliyim. Sonra Ö. ile aynı eve çıkacağız. Fark ediyorum ki aramızda bir ilişki/çekim var. Sevgilim olan kıza bunu söyleyemiyorum. O eve davet ediyorum hatta. Bir yerde eve Tarkan da geliyor. Onunla da bir ilişkim var. Erkeklerle bir ilişkim olması epey tuhaf gelse de, sonradan normalleşiyor. Sanki aynı anda 3 sevgilim var gibi. Sonra bir sahne var, mutfaktayım ve Tarkan da orada. Dolabı açıp 1 litrelik Fanta'yı çöpe atıyor. "Aa, ben onu içiyordum." diyorum. O da, "ben içmem diye attım," diyor. Çöpten çıkarıp bana veriyor ve ben de içiyorum.

Kayıtlarımdaki tek gey imalı rüyamın hatırına şuraya seksi bir Tarkan fotoğrafı koyayım:)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder