Zorlu bir işe kalkıştım. Düalite / dikotomi üzerine düşüncelerimi yazayım dedim. Kafamda oradan oraya uçuşan fikirlerden, birbirinden kopuk cümle parçlarından, onları bağlamak için ortaya her attığım cümlenin yeni bir ikilik yaratmasından dolayı -hayır pes etmedim- bunun biraz daha zaman alacağını sanıyorum. Kaldı ki, esaslı bir anlayışım var, yabana atmak da istemiyorum. Sarkaç gibi, ya da diyalektik gibi... Hayır, bu cephede yeni bir şey yok, güneşin altında söylenmeyen bir şey de kalmadı, yani evvelden söylenenleri yineleyeceğim; pekâlâ bunun da farkındayım.
Şimdilik keyifle çevirisini yaptığım şu alıntıyı buraya iliştireceğim. İkilik konusuna giriş mahiyetinde olsun:
“Bizi korkusuz yapan şeyin korkuyu araştırmak olması kusursuz bir ironi değil mi? Tıpkı bize sevmeyi öğretenin öfkeyi keşfetmek ve bize bilgelik getirenin de cehaleti araştırmak olması gibi. Sevmeyi, onun yokluğunda nasıl hissettiğimizi araştırarak öğreniyoruz. İyi kalpli olmayı, şefkatsizliğin aklı ve bedeni nasıl şartlandırdığını inceleyerek öğreniyoruz.” – Stephen ve Ondrea Levine
...
Bir de bonus. Konu ile alakası yokmuş gibi görünebilir. Ancak kafamda bunlar arasında sağlam bir bağlantı var. Anlatmayı becerebilirim umarım. Nihan Kaya'nın Yatay ve Dikey kavramlarını açıkladığı videosu. İyi seyirler.
Görsel kaynak |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder