10 Mayıs 2020 Pazar

Rüyalar - XIV

(5 Mart 2020 Perşembe - Eskişehir)

Yine C.'yi gördüm.Yaşadığım yere gelecekti. Şehrin dışında, etrafta bataklıkların olduğu bir yerde, hemen yanı başındaki bir sitede yaşıyorum. Telefonlaşıyoruz, gelirken aç olduğunu söylüyor. Ben de evde yiyecek bir şey olmadığı için gelirken bir şeyler almasını söylüyorum. Ben de yiyeceğim (Bu arada aç kaldığında nasıl da sinirlenebildiğini hatırlıyorum). Kokoreç alması konusunda anlaşıyoruz...


Buraya kokoreç fotoğrafı yerine bataklık resmi koymak tabii ki daha mantıklı:)
Görsel kaynak

Bir önceki ya da bir sonraki rüya.

Okuldayım. Üniversite galiba. Kendi okullarımdan epey farklı. Alacağım derslerin zamanlarını ayarlamaya çalışıyorum. Sevdiğim bir öğretmen varmış (erkek). Tarih ya da İngilizce öğretmeni sanırım. Onun saatlerini bir türlü tutturamıyorum. Tek uygun gün öğretmenin bütün derslerini arka arkaya 8-9 saat almam gerekiyor. Böyle mi yapsam diye düşünüyorum. Çünkü bu sefer de sıkılabilirim...


(7 Mart 2020 Cumartesi - Eksişehir)

Saçımı boyatmak istiyordum. Bir arkadaşımla (kim olduğunu hatırlamıyorum) bir kadın kuaförüne gidiyoruz. Kadın kuaförü seçiyoruz çünkü erkek berberlerinde ya saç boyanmıyor ya da kötü boyanır diye düşünüyorum. Açık kahve tonlarında bir renk seçiyorum. Güya bu renk beni on yaş gençleştirecekmiş. Arkadaşım saçımı boyama başlıyor. Sonra boyanın içeriğini merak ediyorum ve oradaki kuaför çocuğa soruyorum. Çocuk bocalıyor, kem küm ediyor, sonra anlıyoruz ki meğer boya doğal değilmiş ve içinde zehirli maddeler varmış. Boyamaktan vazgeçip temizlemeye çalışıyoruz saçı. Sonrasında doğal bir boya getiriyor çocuk fakat devamı yok. Uyandım.

(Bu rüyadan önce, ki birçok rüyamda olduğu gibi, yine bir eski sevgiliyi görüyorum, bu sefer B. Ancak hatırlamıyorum rüyayı)


(9 Mart 2020 Pazartesi - Esk.)

Annem ve yanında bir arkadaşı (H. teyze muhtemelen). Kimliği karanlık birilerince zor bir duruma sürüklenmişler. Bunlar bir pasajın üst katındaki bir dükkanda çalışan mafya kılıklı adamlar. O adamlarla nasıl mücadele edeceklerini düşünüyorlar. O kadar güçlülermiş ki, polisler bile onların yanındaymış. Bu nedenle şikayet edemiyorlar. Bunları konuşurken bir arabada yol alıyoruz, ben sağ önde oturuyorum. Araba takibi olan bir kovalamaca gerçekleşiyor. Çeşitli maceralar... Sonrasında başka bir rüya.

Ağabeyimle bir alışveriş merkezindeyiz. Mesai bitiyor. Çalışanlar üstlerini değiştirmeye başlıyorlar. Erkek bir çalışanın tuhaf memeleri olduğunu fark ediyoruz. Bu sırada C. yanıma gelmiş. Hâlâ aramızda hafif bir gerginlik var. "Nasılsın?" diye soruyorum ve öylesine değil, gerçekten de nasıl olduğunu merak ederek soruyorum bunu. O da bu merakımı ve samimiyetimi fark ediyor. Aramızdaki gerginlik yatışmaya başlıyor. Cevap veriyor soruma. Yine de çok konuşmuyor. Sonra o da adamın tuhaf memelerini fark ediyor ve "nasıl memeler bunlar?" gibi kendi kendine bir yorum yapıyor. "Sen az önce cinsiyetçi bir şey mi söyledin?" diye ona takılıyorum. Gülüyoruz. Şimdi aramızdaki buzlar tamamen eridi.Uyanıyorum...


(11 Mart 2020 Çarşamba - Esk.)

Yine C.'yi görüyorum; bir başkası ile beraber. Neden benimle değil de bir başkasıyla beraber diye düşüncelere ve kıyaslamalara girişiyorum.


(12 Mart 2020 Perşembe - Esk.)

Annem, babam ve ağabeyim büyük bir telefoncuya gitmişiz. Arabayı dışarıya park ediyoruz. İçeriyi geziyoruz. Çıkarken yerde iki yeni cihaz buluyorum; birisi telefon, birisi büyük bir tablet. Ve bunlardan birini alıyorum. Ya da çalıyorum, çünkü almamam gerektiğini düşünüyorum. Diğerini de ağabeyim (ç)alıyor.

Annem ve babam telefonu aldığımızdan haberdar, ancak tableti bilmiyorlar. Telefonu satmak için bir yere gidiyoruz. Bir ara yolda peşimize bir araba takılıyor. Bir sorun var. Dört tane adam beni çağırıyor. Gidiyorum. Tableti çaldığım için gelmişler. İçlerinden birisi beni tehdit ediyor, "Bize yamuk yapılmaz," gibi bir şeyler geveliyor. Şakalaşır gibi bana doğru bir hamle yapıyor, sanki elinde bıçak varmış gibi, ben refleksle çekiliyorum. Gülüp eğleniyorlar. Canımı yakacaklar. Köşeye sıkışmış hissediyorum. Arabanın çakmağını alıyorum ve içlerinden birisinin suratına basıyorum. Birisi bıçak çekiyor, onu kolundan tutup bir başkasına saplıyorum. Yaşanan arbededen sağlam ve muzaffer çıkıyorum. Bu dördünü alıp bizimkilere götürüyorum. Bağlıyoruz hepsini bir yere. Onların üstündeki telefonlara da el koyuyorum. Niyetim onları da satmak. O sırada birisinin Iphone'u çalıyor. Açıyorum. Bu o ilk adamın telefonuymuş, onu taklit ederek konuşuyorum. Bu dörtlüyü bir yere çağırıyorlar, ben de "Tamam geliyoruz" deyip kapatıyorum. Tedirgin uyandım.

...

Bundan önce muğlak bir rüya daha var. İlkokul arkadaşım (ve ilk aşkım) D.'yi görüyorum. Kocaman bir evdeyim ve D. bir arkadaşı ile beraber sabah bu eve geliyor. Üstteki rüya gibi alengirli ve karanlık olaylar yaşanıyor. Anımsamıyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder